Tüm ülkelerde 8 Mayıs “Dünya Talasemi Günü” olarak kutlanmakta ve ülkemiz genelinde de çeşitli aktiviteler düzenlenmektedir. İllerde personel ve halk eğitimine yönelik çeşitli toplantı, seminer, panel vb. etkinlikler düzenlenmekte, kitle iletişim araçlarında eğitici konuşma ve programlar yapılarak, talasemi ve diğer kalıtsal kan hastalıkları hafta boyunca vurgulanmaktadır.
Beslenme bozuklukları ve enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerin kontrol altına alınmasından sonra, kalıtsal hastalıklar gündeme gelmiştir. Beta talasemi anne ve babadan çocuklara kalıtsal olarak geçen, önlenebilir bir kan hastalığıdır. Türkiye’nin de içinde olduğu Akdeniz ülkelerinde önemli bir halk sağlığı sorunudur.
İnsanlarda bir özelliğe ait genlerden iki adet bulunur, biri anneden, diğeri babadan geçer. Beta talasemi için anne ve babadan geçen globin geni normalse çocuk normal, biri değişikliğe uğramışsa çocuk taşıyıcı, ikisi de değişikliğe uğramışsa çocuk hasta olur.
Bir beta talasemi taşıyıcısı, taşıyıcı olmayan normal bir kişi ile evlenirse doğacak her bir çocuk için %50 taşıyıcı, %50 normal olma olasılığı vardır. Bu durumda hastalık ortaya çıkmaz, korkulacak bir durum yoktur; ancak çocuklarda taşıyıcılık olup olmadığı araştırılır. Taşıyıcı olanların ileride sağlıklı çocukları olması için gerekli bilgi verilir, taşıyıcı biri ile evlenirse çocuklarında hastalık olabileceği anlatılır.
Taşıyıcıların saptanması, genetik danışma ve doğum öncesi tanı konabilmesiyle engellenebilir bir hastalık olmasına rağmen, dünyada her yıl en az 365.000 talasemi hastası doğmakta ve tedavi görmektedir. Türkiye’de, sağlıklı Türk toplumunda beta-talasemi taşıyıcı sıklığı %2,1 olup, yaklaşık 1.300.000 taşıyıcı ve 4000 civarında hasta vardır.
Talasemi (Akdeniz Anemisi) Sunumu