Hastanemiz Nazif Erkan Konferans Salonunda Prof. Dr. Şükrü Arslan tarafından "UYKU" konulu bir sunum gerçekleşti.
12 Mart 2025

Günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan uyku, fiziksel ve zihinsel sağlığımız için hayati bir rol oynar. Uyku sadece dinlenmekle ilgili değildir; öğrenme, hafıza, bağışıklık sistemi ve genel sağlık açısından paha biçilemez bir değere sahiptir. Ancak günümüzde, insanoğlu uykunun bu eşsiz gücünü göz ardı etmekte ve sağlığına olumsuz etkiler bırakmaktadır.

Uyku ve Çevresel Koşullar

Uyku için en ideal ortam, gece karanlığında ve uygun sıcaklıkta sağlanmalıdır. Yetişkinler için ideal yatak odası sıcaklığı 16-18 derece, çocuklar için 18-20 derece, bebekler için ise 20-22 derece arasında olmalıdır. Uyku sırasında ne üşümek ne de terlemek sağlıklıdır; temel prensip, konforlu bir ortam oluşturmaktır.


Uyku iki temel safhadan oluşur: NREM ve REM.

NREM (Hızlı Göz Hareketlerinin Olmadığı Dönem): Bu evrede farkında olduğumuz bilgilerin öğrenilmesi, hafızaya alınması ve kolayca hatırlanabilmesi sağlanır.

REM (Hızlı Göz Hareketleri Dönemi): Bilişsel yaratıcılık, problem çözme becerisi ve sosyal ilişkilerde iyileşme bu dönemde gerçekleşir. REM uykusunda rüya görürüz ve bu süreç, ruhsal iyileşme için doğal bir terapi işlevi görür. "Anıları unutmayız, fakat acıları unuturuz" sözü, REM uykusunun psikolojik faydalarını özetlemektedir.

Bağışıklık Sistemi ve Uyku


Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için en güçlü silah uykudur. Hiçbir ilaç, takviye veya besin maddesi, uykunun bağışıklık üzerindeki olumlu etkilerini sağlayamaz. Kaliteli uyku sayesinde viral enfeksiyonlar ve kanser gibi ciddi hastalıklara karşı doğal bir koruma sağlanır.

Melatonin: Karanlık Hormonunun Gücü

Melatonin genellikle "uyku hormonu" olarak bilinse de, aslında "karanlık hormonu" olarak tanımlanmalıdır. Karanlık ortamda salgılanan bu hormon, vücutta biriken zararlı maddeleri temizler, hücre yenilenmesini destekler ve yaşlanma süreçlerini daha iyi yönetmemizi sağlar.

ADH Hormonu ve Gece Uykusu


Uyku sırasında salgılanan ADH (Antidiüretik Hormon), gece boyunca idrar miktarını azaltarak uykunun bölünmesini önler. Bu hormon sayesinde vücut kendini tam anlamıyla yenileyebilir ve dinlenmiş bir şekilde güne başlanır.

Kafein ve Uykusuzluk

Kafein, uyumayı sağlayan beyin reseptörlerine bağlanarak uyanıklık halini devam ettirir. Kahve ve çay gibi kafein içeren içeceklerin akşam saatlerinde tüketilmesi, uykusuzluğa neden olabilir. Sağlıklı bir uyku düzeni için kafein tüketimine dikkat edilmelidir.

Sonuç: Uykunun Değerini Bilmek

Günümüzde insanlar, ilaç ve takviyelere bel bağlarken uykunun doğal iyileştirici gücünü ihmal etmektedir. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek var: Uyku, sağlığımızı korumanın ve geliştirmemizin en önemli yollarından biridir. Kendimizi bilinçli şekilde uykusuz bırakmak, sağlığımız için ciddi bir tehdit oluşturur. Unutmayın, uyku söz konusu olduğunda yaptığınız yanlışlar yanınıza kâr kalmaz!